Genel Algının Dışladığı No:3 Millie Brown

“Modern” dünya, kendisine özellikle çirkini ya da güzeli seçmez, hep yeniyi seçer. Böylece, geleneğe karşı olan yeni gelenek “modernite”, çirkini (tiksinilen ve iğrenileni) de kendisine konu edinir ve modernizme geçişle birlikte, görülmesi zor olan -tercih edilmeyen- çirkin, modern sanat aracılığıyla kendisini görünür kılacak pek çok sanat dalı bulur.*

Millie Brown Lady Gaga'nın son sahne performansındada kustu ve sanatı arada kaynadığı gibi Gaga'da eleştiri yağmuruna tutuldu. Düz mantık ile "Dikkat çekmek için üstüne kusturdu " oldu.

Peki Millie Brown ilk kez mi kustu ? 




Bugüne kadar kanını,terini,göz yaşlarını kullanan bir çok sanatçı ile karşılaştık ama bir isim var ki kendi kusmuğu ile performanslar sergileyerek bunların bir adım ötesine geçti. 


Şu an 27 yaşında olan sanatçı 17 yaşından beri böyle çalışmalara imza atıyor. Soya sütüne renkler karıştırarak kusup eserler ortaya çıkarması o kadar da kolay değil. Bunun için 2 gün önceden (ortaya saf renk çıkabilmesi için) hiç bir şey yemeyerek başlıyor hazırlıklarına . Sağlığının bozulmaması için vegan olarak yaşıyor ve her performansı arasında 1 ay dinleniyor. 
Tamamen kontrol edemediği bir araç kullandığı için eserlerini heyecan verici buluyor , çok yorucu olduğunu yinede her performans sonrası ruhunu ve bedenini arındırmış gibi hissettiğini söylüyor . 


Gelelim Gaga ile olan ilişkisine . Gaga ile ilk defa Monster Ball Turnesinin geçiş videosu için çalışıyor. (2009) 

Lady Gaga Monster Ball Video 



Aslında ‘kusma’nın ilgi çekiciliği ve yaşamı şekillendirmesi, yüzyıllar öncesine dayanmaktadır. Kusmanın, insanın ve dolayısıyla yaşamın parçası olması, onu, mimarlık sahnesinde de aktör yapabilmiştir. Özellikle Roma İmparatorluğu döneminde, bu durum iyice vurgulanmıştır. Örneğin, tiyatrolarında seyircilerin giriş-çıkış gerçekleştirdikleri, tonozla örtülü geçite vomitorium adını vermişlerdir. Ayrıca bir rivayete göre de, vomitorium, bir çeşit kusma odasıdır. Romalılar’ın, uzun süren, görkemli ziyafetlerini sürdürmek için zaman zaman ziyafete ara verip, ‘vomitorium’a giderek kustukları ve sonra yemeğe kaldıkları yerden devam ettikleri söylenegelir. Buradan, septik bir bakışla,‘bulimia nervosa’nın Roma’yla birlikte ortaya çıktığı ve belki de ilk bulumiklerin Romalılar olduğu iddia edilebilir. *






Bunların yanı sıra, Brown’un bedensel artığı, sanat malzemesi yapışı ve özetle kusarak çizebilmesi oldukça dikkat çekici. Sanatın, estetik olmak zorunda olmayışının bir örneği olan sanatçı, bu yönüyle takdir -de- edilebilecek gibi gözükmekte.*  

Jackson Pollock'un çalışmaları ile arasında büyük benzerlik olduğu kaçınılmaz. 



Mide bulandırıcı bulabilirsiniz ama sanat her zaman kalıpların içinde kalacak değil. Bırakın mideniz bulansın , ya da ilham alın . Sanat'ın amaçlarından biri  size bir şeyler hissettirebilmek. 




Bu yüzden eleştirilerden önce bu performansa birde bu açıdan bakalım 



Ahmet Rüstem Ekici
TV Set Tasarımcısı & İç Mimar 


Hande Tulum'a teşekkürler 






Yorumlar

Popüler Yayınlar

Dekorasyon Tavsiyeleri No:5 Duvarlara tablo yerine alternatifler - Tabaklar

SANATLA DOLU BİR YAŞAM : LALE BELKIS

About Augmented Reality Exhibition "Hamam"

Aslında Özgürsün

DÜNYA SANAT GÜNÜ İZMİR'19

OMM Açılıyor!

Başka Dünya