Perili ve Büyülü Bir Köşk
Web sayfalarında yeterince detaylı bilgi olduğu için bu mükemmel binayı kısaca anlatacağım .Yapımı 1910 yılında başlayan bina dönemin savaş nedenleri ile tamamlanamıyor ve halk arasında perili köşk olarak anılıyor yıllarca. Şimdi ise restorasyonu özenle tamamlanmış ve 2030 yılına kadar Borusan Holding'e kiralanmış binaya "perili köşk" ismi çok yakışıyor ; nedeni hafta içi binanın asıl sahipleri binayı sanatla kuşatılmış bir ortamda kullanırlarken ortadan kayboluyorlar ve hafta sonu ziyarete açılan binada ziyaretçiler dolaşıyor . Tüm ofis katlarını,toplantı salonlarını , yönetim kurulu ofislerini gezebiliyorsunuz çünkü her oda sanat eserleri ile dolu. Boğazın manzarası yeterince büyüleyici iken birde ofislerin duvarlarında birbirinden güzel sanat eserleri olunca , insan ister istemez çalışanları kıskanıyor.
![]() |
Keith Sonnier -Avize Yerleştirmesi |
![]() |
Jerry Zeniuk -İstanbul Duvar Resmi - Toplantı Salonu |
Saydam ve yalın iç mimari dekorasyonu sanat eserlerinin daha da ortaya çıkmasını sağlıyor. Kalıcı sergilenen koleksiyon parçaları özenle seçilmiş. Eserler ;renkliler,hareketliler,teknolojik ve göz alıcılar.
Koleksiyonda favorilerimden biri olan Ivan Navarro'nun Exodo isimli çalışması. |
Maurizio Nannucci - Move |
Beat Zoderer -Patch Ball No:3
Perili Köşk'e neden mutlaka gelinmeli ?
İşte size 3 neden ;
1.Galeri düzeni olarak bildiğiniz hiç bir sergilemeye benzemiyor. Sanat mekanın bütününe yayılmış durumda , girişten ,asansörden,toplantı salonlarından,terasa her yer sanat eserleri ve tasarımlarla donatılmış. Hafta içi ofis olarak çalışan binaya sanat ve sergileme anlamı gerçekten yüklenmiş. Aslında ziyaretçiler çalışanlar için ,çalışanlarda ziyaretçiler için birer peri durumunda , varlar ama görünmüyorlar :)
2. Koleksiyon dışında süreli sergileri gezebilirsiniz .
3. Terasında boğazın güzelliğini izleyebilir, müze kafesinde aynı güzelliği bir şeyler atıştırırken de yaşayabilirsiniz. Baltalimanı bölgesinde, tıklım tıklım diğer kafelerin deniz görmeyen yerlerinde oturmak için sıra beklemenize gerek yok .
16 Kasım 2014'e kadar devam edecek olan "West Coast Visions" sergisi , San Francisco Modern Sanat Müzesi(SFMOMA) küratörlerinden Rudolf Frieling tarafından düzenlenmiş özel bir sergi. Bu sergi için Frieling , İstanbul ve San Francisco arasında suyla olan ilişkilerinden yola çıkıp bir bağ kurarak 5 eser seçmiş. Çoğunluğu video çalışmalardan oluşan bu eserlerden en sevdiklerim ;
Doug Hall 'ın Altın Geçit isimli eseri oldukça etkileyici. Büyük bir video projeksiyonu ,surround ses sistemi ile birleşince ,köprü tepesinden insan tarafından yapılmış ama insan ölçeğinin yüzlerce katı büyüklüğünde konteynır gemilerine bakınca , ve bunları köprü üstünden geçen arabaların ölçeği ile karşılaştırınca birden bire video içerisinde kayboluyorsunuz.
Bill Viola'nın Yansıtan Havuz isimli 1977 yapımı çalışmasıda varlık,zaman, görsel yanılsama gibi konuları sorgulamanızı sağlıyor.
Binanın 9. katında burada bahsedersem sürprizi kaçacağı için oldukça şaşırtıcı bir ses heykeli bulunuyor. Deneyimlemenizi kesinlikle tavsiye ederim . Hatta serginin İstanbul ile bağı belkide en çok bu eserle örtüşüyor.
Kısacası , boğazda yaz bitmeden güzel bir yürüyüş yapın , Borusan Contemporary Perili Köşk Müzesini gezin , rehberler sizi her konuda bilgilendireceklerdir , kafesinde harika manzara eşliğinde bir şeyler yudumlayın ,Borusan Artstore'dan ilginizi çekecek tasarı ürünler , kitaplar satın alın. Hayatın ve sanatın tadını çıkarın !
Ahmet Rüstem Ekici
Yorumlar
Yorum Gönder