Yeni bir Art50 Projesi
Eataly İstanbul, genç sanatçılara destek vermeye devam ediyor. 3 Ekim-30 Kasım tarihleri arasında Eataly’nin üst katında sergilenecek olan “Eat Play Love” isimli sergiyle misafirlerini sanatla buluşturuyor.
Eataly
İstanbul, sanatla iç içe yaşamayı hayat tarzı haline getiren sanatseverleri
aynı çatı altında buluşturuyor. Sanata ulaşımı kolaylaştıran online çağdaş
sanat platformu Art50.net ile birlikte
gerçekleştirilen proje kapsamında genç sanatçıların keşfedilmesi, desteklenmesi
fırsatı yaratarak Türkiye’de çağdaş sanat dünyasına farklı bir bakış getiriyor.
Art50.net tarafından Eately için özel olarak kurgulanan “Eat Play Love” karma sergisinde yer alan 10 yükselen sanatçının
yiyecek, maket, buluntu obje gibi özgün malzemeleri de kullanarak yarattıkları
eserler kültürel değerleri ve sosyal etkileşimi ön plana çıkarıyor. Resim,
heykel, baskı, fotoğraf türlerinde; kimisi özel olarak bu sergi için yaratılan eserler,
30 Kasım’a kadar Eataly’nin üst katında sergilenecek. Bu projeyle Eataly
İstanbul, yemek ve oyun gibi insanları bir araya getiren iki öğeyi sanat
aşkıyla buluşturuyor.
“Eat Play Love” Sergi katılımcıları
Seçil Yaylalı: İnsanların gerçekliklerine dokunmak, yeni toplulukları
incelemek isteyen Seçil Yaylalı, katılımcı sanat projeleri gerçekleştiriyor.
Uluslararası birçok projede yer alan sanatçı, iletişimi odak noktasına
yerleştirerek, kültürleri ve kişisel zevkleri ortak paydada buluşturan yemeği,
bir araç olarak kullanıyor.
Cins: Cins takma adıyla işlerini üreten sanatçı, et ve kemik
çağrışımlı “organik” şekiller ile kendisini ifade ediyor. Sanatçının grafiti ve
duvar resimlerine İstanbul'un çeşitli semtlerinde rastlamak mümkün.
Genco Gülan: Biyo teknoloji, uzay, internet, başkalaşım gibi unsurlarla haşır
neşir olan Genco Gülan, alternatif gözlükleriyle alışılmamış gelecek
senaryoları sunuyor. Birçok kişisel ve karma sergiye katılıp ödüller alan Gülan,
genel kanıları altüst ederek yeniden şekillendirirken, kalıplaşmış deyiş ve
fikirlere de dokunuyor.
Beril Ateş: Her daim kendine has mizah ve eleştirel gözüyle üreten sanatçı,
ilhamını insandan alıyor. İşleri İtalya, İspanya, Amerika gibi ülkelerde de
sergilenen sanatçının yarattığı karakterlere İstanbul sokaklarında da
rastlanabilir.
Beyza Paksın: Sanatçı kadın ve kitsch imgesi üzerine yoğunlaşarak kullandığı
objeleri popüler kültürde kadın ile sıkça bağdaştırılan çiçek öğesiyle
birleştiriyor.
Azime Sarıtoprak: “Okul Duvarı” isimli serisi, kendi ilkokulunun sarı
duvarlarından esinlenerek tüm çocukluk anılarına ve onu kendisi yapan değerlere
yer verdiği bir çalışması ve peçete üzerine suluboya ve dikiş işleri gerçekleştirdiği
eserleriyle sanata dokunuyor.
Taşkın Esin: Sanatçı akrilik ve kahve gibi malzemeleri bir arada kullanarak farklı
medyumları deneyimlemeyi seviyor. Küçük tuvallerinde 59 ml.lik boyalarla
birbirinden farklı denemeler yapıyor.
Göksu Gül: Doğaya, insana, hayata olan hayranlığını, bir aşk mektubu
yazarcasına, heykellerinde ve resimlerinde en iyi şekilde anlatmaya çalışan
sanatçı, sergiye üç heykeliyle katılıyor. Rotary ödüllü sanatçı, heykellerini
oya işler gibi, ufacık birimlerden oluşturuyor.
Begüm
Mütevellioğlu: Sanatçı ev ya da odayı tuhaf manzaralara açılan pencereler,
anılar, düşler için özel bir mekan olarak kurguluyor. Uluslararası sergilere
katılan ödüllü sanatçı bu resimlerde, kişilere ait objeler yerleştirerek
buralarda yaşayanlar hakkında seyircilere ipuçları bırakıyor.
Baysan Yüksel: Sanatçı odak noktası alarak
çizim, resim, kolaj, heykel, sanatçı kitapları gibi multi disipliner alanlarda
rutinler, inançlar, gelenekler, popüler kültür ve tüketim kültürünü sorgulayan
bakış açısıyla işlerini üretiyor.
3 Ekimde başlamış olan sergi 30 Kasım tarihine kadar görülebilir.
Yorumlar
Yorum Gönder