Artisans Dergi - Güliz Özbek Röportajı

SANAT DOLU BİR YAŞAM HEDEFİ İLE ART50 .net

Kurulduğu günden bu yana sanatı çevrim içi bir şekilde daha büyük kitleler ile buluşturan dijital sanat platformu Art50.net kurucusu Güliz Özbek Collini yakın bir zamanda Cape Town’a yerleşti. Sanat dolu bir yaşama aracı olma felsefesi ile kurduğu platformun Güney Afrika macerası ile nasıl evrileceği hakkında bir söyleşi yaptık.





ARE: Çok mükemmel bir zamanda harika bir şehirde karşılaştık. Sanırım sanat gündeminin bu kadar yoğun bir olduğu bir başka ay olamazdı. Gelir gelmez bu kadar aktif bir sanat piyasasının içerisine düşeceğinizi tahmin etmiş miydiniz?

Güliz Özbek:  Daha önceki araştırmalarım ve sürekli takip ettiğim sanat ajandası nedeniyle Güney Afrika’da ve Cape Town’da çok aktif bir sanat gündemine düşeceğimi biliyordum. Ancak hem tüm şehir çapında devam eden etkinliklerin çeşitliliği hem özellikle galeriler nezdindeki etkinliklerin kalitesi beklediğimin üzerinde oldu.
Aynı ay içinde hem Cape Town Art Fair, hem Art Africa gibi 2 önemli ve uluslararası fuarın gerçekleşmesi ile bir anda tüm Güney Afrika çağdaş sanat ekosistemine hızlı bir giriş yaparken aynı zamanda hem Afrika kıtasındaki diğer önemli sanatçı ve galeriler hem de önemli Afrikalı sanatçıları temsil eden farklı ülkelerden kuruluşlarla yakınlaşma imkanı oldu. Hepsinin bir arada olması gerçekten bonus sanırım!


ARE: Nasıl başladı bu macera? Bu yeni maceradaki hedefler neler?

Cape Town macerası, eşimin daha önce Türkiye ve Doğu Avrupa olan görev bölgesinin Afrika’ya kayması ile başladı. Ben ilk andan itibaren Güney Afrika’daki canlı sanat piyasası nedeniyle işimi olumsuz etkilemeyeceğini hatta farklı ve taze bir bakış açısı getireceğini bildiğim için hiç tereddüt etmedim.
Hedef bir yandan Türkiye’deki online platformu ve operasyonu sürdürürken bir yandan da uzaktan bakmanın sağladığı avantajla platforma farklı içerikler ve farklı boyutlar kazandırmak. Bildiğin gibi Art50.net sadece bir satış platformu değil; artlog bölümüzdeki zengin ve güncel içerikle sanatseverliği besleyen ve koleksiyonerliği destekleyen bir rolü ve misyonu  var. Benim şu andaki konumum bu bölümün zenginleşmesi için de büyük bir avantaj, örneğin hemen “sanat şehirleri” isimli yeni bölümümüzü açtık ve buradaki koleksiyonerlerle röportajlar ve farklı global trendleri işleyen yeni bölümlerle sanatseverleri beslemeye devam edeceğiz. Blogumuzun yeni bölümü olan sanat şehirlerine ilk olarak Cape Town’u ekledik. 

Öte yandan sanatçı ve kategori çeşitliliğini artırmak konusunda da ciddi projeler üzerinde çalışıyoruz. Kısaca Art50.net gün geçtikçe içerik olarak gelişmekte.



ARE: Online platform olmanın avantajlarından biri işi her yerden yönetebilme özgürlüğü olmalı sanırım! Bu durum İstanbul'daki sergi vb organizasyonları nasıl etkileyecek? Gün geçtikçe daha dijital bir şekilde evrilen Dünya’da online sergiler için ne düşünüyorsunuz?


Art50.net 2 yıldan fazla bir süredir Türkiye’deki genç ve yükselen sanatçılara güvenilir bir tanıtım platform sunarken bir yandan da sanatseverlere zamandan ve mekandan bağımsız olarak yeni sanatçılar ve eserlere kolay ulaşım imkanı sağlıyor.
Bildiğin gibi biz galeri düzeninde fix mekan modelinde çalışmıyoruz, “Yaşam alanlarınıza sanat katın” mottosuyla çıktığımız yolda, digital platformumuza ek olarak kurduğumuz kurumsal ortaklıklar aracılığıyla, galeri dışı farklı yaşam alanlarında sanatseverlerle sanatçıları bir araya getiriyoruz
Kurduğumuz sağlam teknolojik altyapı ve kurumsal işbirliklerimiz sayesinde hem digital platformumuz aksamadan ilerliyor, hem yaşam alanlarındaki etkinliklerimiz devam ediyor. örneğin şu anda Garanti Partners Girişim Geliştirme Merkezi ve Kültür Üniversitesinde sergilerimiz hem bazı otel ve  ortak yaşam alanlarında sergilemelerimiz devam etmekte.

Güney Afrika ile Türkiye arasında saat farkı olmaması büyük bir avantaj. Ben burada sabah kalkıp istediğim mekanda, Türkiye’deki ekiple ve tüm iş partnerlerimizle senkronize olarak çalışıyorum.


Online platform olmanın en büyük avantajlarından biri daha büyük kitlelere ulaşabilmek. Satış ve sergilenen eserler konusunda Türkiye’deki ve Dünya’daki tüm şehirlere kolaylıkla erişebiliyoruz. Özel seçkiler olarak sunulan online sergiler, sanatın kalbi olan Istanbul’un dışındaki şehirlerde yaşayan insanlar için de ulaşılır hale gelmiş oluyor.


ARE: Güney Afrika ve Türkiye sanat dinamiklerini karşılaştırmanızı istesek neler söylersiniz?   Cape Town’daki eser fiyatlandırmaları, nitelikleri ve sanatçı, galeri, alıcı üçgenindeki ilişkiler hakkında neler düşünüyorsunuz

Bu konuda ciddi uzman görüşleri belirtmek için çok erken. Öte yandan daha önce konuştuğumuz gibi çok hızla içine girdiğim ekosistem, koleksiyoner görüşleri ve   gerek Cape Town gerek Johannesburg’da yakından gözlemlediğim galeri dinamikleri epey öğretici oldu.
Öncelikle hem arz hem talebin çok fazla olduğu dolayısı ile  Türkiye’ye oranla çok canlı satışların gerçekleştiği bir ortam. Tüm sergi ve fuarlarda hemen tüm eserlerin yanında kırmızı etiketlerin görülmesi, özlediğimiz bir durum.
Sayı olarak oldukça fazla olan galerilerin dışında tüm restoran, otel ve mağazaların ve özellikle açık alanların gerek kalıcı gerek geçici sanat eserleri ile dolu olması da ekosistemi  canlı tutan etkenler. Her ortamda her kesimden insanla sohbet ettiğinde sanatla ilgili söyleyecek şeyleri ver çünkü sanat heryerde, herkesin hayatının içinde.
Aynı şekilde kolayca ulaşabildiğiniz sanatçılarla fuar ve sergilerde hatta günlük yaşamın içinde diyalog kurmak ve atölye lziyaretleri de oldukça kolay.    Çok kısa zamanda çok sayıda sanatçıyla tanışıp eserler hakkında sohbet etme imkanı buldum.
Eser türlerine bakıldığında  çok ciddi bir heykel tutkusu var, Heykel, Afrika sanat tarihinde önemli yeri olan sanat dallarından biri. Kaya resimlerinden süregelen zengin tarihini göz önünde bulundurduğumuz zaman, el işçiliğinin oldukça geliştiği bu topraklarda heykel sanatının da bu denli gelişmiş olması oldukça olağan. Sergilenen çalışmalarda dikkati çeken durumlardan biri de kullanılan malzemelerin çeşitliliği. Saf resim ve heykel çalışmalarının dışında tekstil ve sanayii malzemelerinin oldukça yoğun kullanıldığı bir coğrafya.
Fiyat açısından bakıldığında sanatçının yaşı, eğitimi, deneyimi ve kullandığı malzemeler doğrultusunda dengeli ve gerçekçi bir fiyatlandırma olduğu  görülüyor, tabii çağdaş pazarı dinamikler bunlar; daha “master” seviyesindeki sanatcılar pazarında tüm dünyadaki  gibi farklı fiyatlandırmalar ve spekülasyonlar  söz konusu.



ARE:  Eylül ayında açılacak Zeitz MOCAA müzesi sizce Afrika kıtası dışında Dünya çapında bir sanat merkezi haline getirecek mi bu şehri?

Bilmeyenler için küçük bir açıklama;
Zeitz MOCAA,  V & A Waterfront ve Jochen Zeitz ortaklığı ile kurulan, dünyanın Afrika çağdaş sanatına odaklanan en büyük çağdaş sanat müzesi. Misyonu , Afrika ve diasporasındaki çağdaş sanatı toplamak, korumak, araştırmak ve herkes için erişimi sağlamak.
Müze, Eylül 207’de Cape Town’daki V&A Waterfront bölgesinde, şık bir silo binasından dönüştürülen çok modern bir binada hizmete açılacak. İlk etapta kurucusu Jochem Zietz ’ın kişisel çağdaş afrika sanatı koleksiyonu ile başlayacak olan müze, Cape Town'un önemli bir sanat merkezi olacağının sinyallerini veriyor. Eylül ayındaki açılışın, sadece Afrika sanatı meraklılarını değil tüm dünyadaki çağdaş sanat koleksiyonerlerini buraya çekmesi bekleniyor. Benim de tam bu dönemde burada olmam yine güzel bir tesadüf oldu.


ARE: Güney Afrika’da yaşayan sanatçılara ulaşmak isteyen Türkiye’deki sanat yatırımcıları için özel sanat danışmanlığı yapmak gibi bir hedef var mı?

Afrika sanatı son yıllarda tüm dünyada yükselen trend. Özellikle Amerika ve İngiltere gibi büyük pazarlarda Müzayede evleri son yıllarda ilginin artmasıyla sadece Afrika Sanatına yönelik müzayedeler düzenliyor, fuarlarda Afrika odaklı bölümler açılıyor, müzelerde Afrika sanatına yönelik önemli sergiler düzenleniyor, Afrikalı sanatçılar büyük müzelerde önemli projeler gercekleştiriyor.  Müzayede evleri, Afrika sanatı lot fiatlarında 7-8 yıl öncesine 5 katından fazla artış olduğunu belirtiyorlar.  Frieze Art Fair sırasında gerçekleşen 1:54 Çağdaş Afrika sanatı fuarları Afrika ve diasporasından sanatcılarla New York’da 3.süne, Londra’da 5.sine hazırlanıyor. Bu yılki Art Paris’te Afrika onur konuğu.
Afrikalı sanatçılar konusunu sadece Güney Afrika ile kısıtlamamak lazım tüm kıtada örneğin Gana, Kenya, Etiyopya, Nijerya , Mali, Congo, Uganda’da çok başarılı sanatçılar var, bir kısmı Avrupa ve Amerika’daki galerilerde temsil ediliyorlar.
Ben de bir şekilde, son 3 yıldır çağdaş afrika sanatı ve sanatçılarının yükselişini radarıma almıştım ve  New York  ve Londra’daki Frieze ziyaretleri sırasında 1:54 Fuarlarını izliyor,, buradaki sanatcıları temsil eden galerileri ve sanatçılardan bazılarını da özel olarak takip ediyordum. Burada doğal olarak işin içine daha fazla girerek çağdaş Afrika sanatı ve yükselen sanatçıları konusunda uzmanlığımı geliştirmeyi planlıyorum. Art50.net olarak Türkiye’deki sanatçılar önceliğimiz olmakla birlikte, koleksiyonerlere ve sanatseverlerlere buradan farklı konularda da hizmet vermeye devam edeceğiz. Sadece sanatçılar konusu değil, Türkiye’li koleksiyonerlere çok farklı deneyimler  yaşatacak sanat rotaları ve işbirlikleri konusunda projelerimiz var, bekleyin:-)


Bu röportaj Artisans Dergi Mart-Nisan sayısında yayınlanmıştır. İzinsiz kullanımı yasaktır. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar

Dekorasyon Tavsiyeleri No:5 Duvarlara tablo yerine alternatifler - Tabaklar

SANATLA DOLU BİR YAŞAM : LALE BELKIS

Aslında Özgürsün

About Augmented Reality Exhibition "Hamam"

DÜNYA SANAT GÜNÜ İZMİR'19

OMM Açılıyor!

Başka Dünya